SARIALAN YAYLASI / BOLU

Herkes laila’ya biz yayla’ya… Sloganımız budur.

Her sene ilkbahar ve sonbaharda olmak üzere yılda iki hafta sonu beynimizi boşaltmak amacıyla yaylamıza gideriz. Sarıalan yaylası, Bolu – Ankara yolu üzerinde Kartalkaya oteller sapağından girdikten sonra 20 km lik yolun 10.km de, yani yolu yarıladığınızda ulaşabileceğiniz bir düzlüktedir.

Bolu’nun ve köylerinin yayla evleri bölüm bölüm Sarıalan yaylasını oluşturur.Bir noktadan baktığınızda yayvan bir çanak içinde çanağın yanlarına bölüm bölümyerleşmiş tahtadan yayla evlerini görebilirsiniz.Etkileyici sessizlik içinde bu manzara insana huzur verir…. Sarıalan yaylası ismini Mayıs ayı itibariyle yaylayı kaplayan sarı çiçekleri sebebiyle almış.

Yıllardır Sarıalan yaylasında ( şöyle bir düşündüm de ilk gidişimizin üzerinden 12 yıl geçmiş) muhtar Hüseyin Baysal’ın oteli olan Baysal Otel’ de konaklarız. Kayak yapmaya gittiğimiz Kartalkaya’da önceleri Baysal otelde geceler, sabah kahvaltı sonrası zirveye 9-10 km uzaklıkta olan kayak pistlerinin olduğu bölgeye kayak yapmaya giderdik. Sonraları kayak mevsiminde zirvedeki otellerde kalmaya, Baysal otelde kalmaya ise ilkbahar ve sonbahar döneminde hafta sonu için gitmeye başladık. Gitmeden önce mutlaka otel sahibi Hüseyin bey’i arayıp ne yiyeceksek sipariş ediyoruz. Sağolsun özellikle ilk gittiğimiz gün yaylaya ulaştığımızda öğlen yemeği için her seferinde bahçede mangalın hazır olmasını sağlıyor.

Sarıalan yaylasına gidiş için cumartesi sabahı saat 6:00 civarında yola çıkarız (genelde böyle olur) .Otobandan Bolu yönünde yola devam eder, arada bir çay-kahvaltı molası veririz. Geçtiğimiz yıla kadar Sapanca girişini geçtikten sonra sağda küçük bir mola yerinde durur, isteyen çay ile süper çift kaşarlı tostunu yer, sabah sabah midesi kaldıranlarımız da su böreklerini yerdi. Maalesef şimdi yerinde çok sevimsiz bir ortam yaratılarak hazırlanmış fabrika yemekhanesi kıvamında,gürültülü ama çok meşşhurrr Berceste !! var.
Şimdilerde yeni bir yerel mola yeri tespit edene kadar Bolu Koru tesislerine direkt gidip kahvaltımızı orada yapıyoruz.

Kahvaltıdan sonra Ankara otoban sapağına girmeksizin Bolu il merkezi tarafına düz devam ediyor, Bolu ilini geçtikten sonra Kartalkaya oteller sapağından giriyoruz. Yol süper, yavaş yavaş yükseliyoruz, aslında ilginçtir ama yolun başındaki birkaç km hariç Kartalkaya çıkışında asla dik tırmanışlar yoktur. İlerledikçe müthiş orman içine dalmaya başlıyoruz. Arada bir durup arabanın kontağını kapatıp derin yeşili seyrediyor ve ormanın rüzgar hariç sessizliği ile kulaklarımızı dolduruyoruz. Otelin olduğu Sarıalan yaylası düzlüğüne ulaştığımızda o geniş düzlüğü 360’ görebildiğimiz manzara her seferinde beni etkiliyor.

İnsan otelin verandasında oturduğunda tam karşıdaki Kartalkaya’nın karlı zirvesini, Mayıs ayında zirveden beyaz karların altından bir sarı ırmak şeklinde akan sarı alan çiçeklerinin dağın eteklerindeki yeşil düzlüğe akıp oluşturduğu renk cümbüşünü, neredeyse tüm gün sandalyeden kalkmadan, öyyyyle boş boş seyredebiliyor.

Zaten yaylada çıt yok, en büyük ses inek ve koyunların boynunda, eğer onlarda tembel tembel yattıkları yerden hareket ederse, işte gürültü ; İNEK ÇANI SESİ. O da o kadar tempolu ki,onu da dinlemeye doyamıyor şehrin gürültüsünden gelmiş insan.

Hele akşamları ….Verandaya çıktığınızda yıldızlara eliniz değecek kadar yakınsınız, sessizlik ise inanamayacağınız boyutta,  insanı büyük bir boşluğa düşürüyor ve adeta sağır olduğunuzu sanıyorsunuz. Yıldızlar bir o kadar muhteşem. Çıt sesi bile çıkarmasın diye, geceleri yıldızları izlemeye verandaya çıktığımda ‘’sessiz duramayacaklarsa’’ yanıma kimseyi almak istemiyorum.

En büyük güzellik ise, çok şanssız değilseniz, 21 odalık Baysal otelde her seferinde bizden başka konaklayan maksimum 2-3 oda daha olması. Biz neredeyse her seferinde oteli kapatıyoruz, ama gitmeden önce genellikle otelde başka konaklayan var mıdır diye de soruyorum, dolu ise gidişimizi başka haftaya erteliyoruz.

Baysal otel küçük bir tesis, pansiyon benzeri küçük bir otel diyebiliriz. Temizdir, ancak büyük beklentilerle gitmemenizi tavsiye ederim. İlk ve sonbahar da gittiğimizde (kışın zaten tüm gün yanar) akşam yemeklerini şömine önünde sakince yeriz. Sabah kahvaltısı ve öğlen yemeğini güzel havalarda bahçede yiyebilirsiniz. Kahvaltı; köy ekmeği, yerel yapılmış reçel, peynir, tereyağ, bal/kaymak ve sahanda yumurtadan vs.den oluşuyor. İlk gittiğiz gün mangal hazırlanıyor, öncesinde ( ara sıcak tabirli ) gelen keş’li erişte(süper), mantı, güveç vs.yi mutlaka deneyin derim. Biz ikinci öğlen Sarıalan yaylasına 3-5 km mesafede orman yolundaki alabalık çiftliğine gidiyoruz ( değişiklik iyi oluyor) Ben hayatında ilk defa ve çok beğenerek bakla çorbasını orada içtim. Bakla sevmeyeniniz varsa içmem demesin, yanılır…

Bir de 3-5 km yakınlıktaki çevre yaylalara gidip, bu yaylalarda gezip, gölet kenarlarındaki yürüyüş yollarında yürüyüş yapabilirsiniz.


Dağlardan eriyen karların sularından oluşan küçük nehirlere ayaklarınızı sokup, buzzzz gibi sularda yürüyebilirsiniz. Tabii dayanabilirseniz.

Resimlerimiz farklı senelerdeki yayla seyahatlerimizde çekilmiş olup, bazıları digital makine olmadığı zamanlardan kaldığından taranarak buraya eklenmiştir. Bu sebeple o resimlerde renkler daha soluk görünüyor, ama aslı öyle değil,  renkler  buradakilerden çok daha canlı.

İşte böyle…

NETİCE
-Yaylaya gitmek güzeldir, gerçek sessizlik oralarda keşfedilir.
-Sonbahar renkleri ile de deneyebilirsiniz ancak Kartalkaya zirvesinden sarı bir ırmağı andıran çiçeklerin akışını yakalayabileceğiniz en iyi manzara Mayıs sonu, Haziran başıdır,
-Yaylaya çıkarken yolda bir kez durup, arabanın kontağını kapatıp ormanı dinleyin, ciğerlerinize alışık olmadığı bol oksijenli havayı soluyun, geçireceğiniz 2 gün için hazırlık olur,
-Baysal otel, yemek konusunda Bolu’nun iddialı yemek ustalarını aratmayacak lezzetli yemeklere sahip, temiz bir pansiyon seviyesinde hizmet veren 21 odalı, şömineli rahat bir dağ oteli,
-Baysal otele gitmeden önce, vardığınızda mangalı hazır bulmak isterseniz oteli arayın, özellikle et siparişinizi bildirin,
-Baysal otelin keş’li ev eriştesini, ev mantısını, ayva-kabak tatlısını önceden sipariş verin,
-Yakındaki balık çiftliğinin ilkel şartlarında, nefis bakla çorbasını, dilerseniz odun sobası çevresinde yiyebileceğiniz köy kahvaltısını da deneyebilirsiniz.(İçerisi çok ilkel ama ilginç bulup sevebilirsiniz, biz sevdik)
-Çevrede çok yakın gibi görünen grup grup toplanmış yayla evlerine doğru gidip Sarıalan’ a her açıdan bakmayı ihmal etmeyin,
-Kartalkaya yönüne doğru devam ettiğinizde sola Köy Hizmetlerinin bulunduğu yöne doğru gidip, oradaki gölet çevresinde yürüyüş yapabilirsiniz.
-Bolu’nun çevresini keşfetmek için başka bir hafta sonu planlayın, lütfen Sarıalan yaylasına özel bir hafta sonu ayırın,

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir