Halkının, 9000 yıl önceki ataları ile aynı evlerde yaşamalarıyla övündükleri Dünya’daki tek yer Matera.
Matera, son zamanlarda gezdiğim yerler arasında en çok etkilendiğim, büyüleyici bir şehir. İtalya’nın henüz çok tanınmayan bir değeri, belki de ülkenin en ilginç ve sıradışı yerlerinden.
Tüf kayalarına oyularak inşa edilen bu pitoresk şehir 1993 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış. Ancak ne ilginçtir ki bu çok özel şehir, diğer çok bilindik, fazlasıyla turistik İtalya şehirleri gibi ünlü değil, sanki bilerek saklanmış gibi.
Yıllar öncesinden Matera’nın fotograflarını görüp bir kenara not etmiş, bir gün burayı mutlaka görmeliyim diye kafama koymuştum. Ama resimlerin dışında çok da bilgi bulamamıştım. Ve nihayet Puglia bölgesi gezimizi planlarken Matera’yı da bu turun sonuna ekledim. Matera’yı gördüğümde, “İyi ki bir yerlere not almışım, iyi ki buraya da geldik.” dedirtti bana, hem de defalarca. Seyre doyamadım, hatta ayrılmak istemeyecek kadar çok beğendim Matera’yı.
İlginç olan, son dönemlerde Puglia bölgesinin bu kadar reklamı yapılıyorken, üstelik Matera şehri bölgenin hemen sınırında ve Bari’ye sadece 65 km uzaklıkta olmasına rağmen seyahat bloglarında, gezginlerin yazılarında Matera’nın henüz bahsi geçmiyor.
İtalya öyle bir ülke ki, her bölgesini, her kasabasını, her köyünü tek tek keyifle keşfediyorum. Doğu kıyıları, batı kıyıları, çizmesi, topuğu, güneyi, kuzeyi, adaları, gölleri derken her keşfettiğim köyü, kasabası, güzellikleri için bir kez daha İtalya’ya hayran kalıp aşık oluyorum. İşte Matera da bir kez daha İtalya’ya hayran kalmama sebep oldu.
İnsanın gördüğünde nutkunun tutulduğu bir mimari harikası Matera. Öyle bakıp kalakalıyor insan. Yeni şehir tarafındaki bir balkondan eski şehri seyrediyorsun, ben seyretmeye doyamadım. Naçizane, mimarlık okullarının yerinde olsam, öğrencilerimi bu şehre götürüp şehrin kurgusunu, tasarımını, nasıl planlandığını, binaların, çatıların, evlerin, cumbaların, sokakların, döne döne bir sarmal oluşturarak, birbirine yaslanarak, herbiri farklı ama büyük bir uyumla nasıl bir bütünü oluşturduğunu inceletirdim, öylesine özel ve güzel bir şehir.
Matera, İtalya’nın Basilicata bölgesinde yer alıyor, Puglia bölgesine komşu, bu bölgenin iki büyük şehri var, bunlar Potenza ve Matera.
Prehistorik dönemde, Gravina kanyonundaki vadinin iki yamacında mağara ve tüf kayalıkları oyularak yapılmış bu şehir “Sassi di Matera”, yani Matera’nın taşları diye anılıyor.
M.Ö.7000’de bu bölgede yaşandığının kanıtları bulunmuş, hatta Matera’nın İtalya’nın tarih öncesi ilk yerleşim yeri olduğu düşünülüyor. Vadinin en alt kısmının önceleri yağmur sularını toplama amaçlı sarnıç olarak yapıldığı, daha sonra nüfus arttıkça yerleşim olarak da kullanıldığı düşünülüyor.
Şehrin altına çok eski tarihlerde büyük bir sarnıç ve muazzam bir su kanalları sistemi tasarlanıp yapılmış. Bu büyük sarnıç, yeni şehrin ana meydanı olan Piazza Vittorio Veneto’nun altında bulunmuş, restore edilmiş ve bu meydandan giriş verilerek ziyarete açılmış. Bizim Yerebatan sarnıcımız benzeri, gezilmeye değer bir sarnıç burası.
Yine aynı meydanda, Piazza Vittorio Veneto’da, yeraltı sarnıçlarına inen kapının hemen yakınında Matera şehrini seyretmek için bir teras balkon yapılmış. Matera’nın yeni ve eski şehir bölümlerini gezip, görüp keşfettikten sonra, sabah, öğlen, akşam dönüp dolaşıp tekrar bu terasa gelerek, eski şehrin manzarasını bu seyir terasından seyretmek büyük keyif oldu benim için, işte bu balkondan ayrılmak istemedim.
Matera’nın yeni şehir yerleşiminden döne döne, geniş basamaklı manzaralı merdivenlerle bir kaç yönden eski şehire iniş yapılabiliyor. Merdivenlerden inerken de ara ara durup şehri seyre dalıyor insan, bir tablo seyreder gibi. Eski şehrin ara sokaklarında gezmek de zevkli, ancak hem iniş çıkışlar olduğu için, hem de şehri asıl bir bütün olarak görmek daha etkileyici olduğundan yeni şehir tarafından Matera’yı mutlaka izlemek lazım.
Matera eski şehri, Sasso Barisano ve Sasso Caveoso olmak üzere iki bölgeden oluşuyor. Sasso Caveoso bölgesinde St Pietro katedrali, Sasso Barisano da ise Duomo Katedrali görülecek yerler arasında. Ayrıca eski yaşantıyı gösterebilmek adına her iki bölgede de örnek mağara evler düzenlenmiş ve gezmeye açılmış, tüm eski yaşam “alt katta ahır olarak kullanılan bölümler dahil ( at-eşek bağlanmış)” canlandırılmış. Sasso Caveoso bölgesinde “Casa Grotta di Vico Solitario”, Sasso Barisano bölgesinde ise “Casa del Barisano Grotta”. Bu evleri gezerek, yaşamın nasıl olduğu hakkında fikir sahibi olunuyor, ayrıca restore edilen otellerin odalarını da görmek bir fikir veriyor.
Matera’da görülmeye değer yapılar arasında 16.yy da yapımına başlanmış olan, büyük yuvarlak kuleleri ile dikkat çeken ama yapımı tam olarak tamamlanmadığı düşünülen Tramontano Kalesi de var.
Matera ve çevresinde, bizim Kapadokya bölgemizdeki Ihlara vadisi benzeri, yamaçlara ve mağaralara oyulmuş çok sayıda kilise var. Matera’daki tur broşürlerinden gördüğüm kadarıyla bu kiliselerin duvarlarında Bizans tarzında freskler var. Biz bu kiliseleri gezmedik, çünkü hem hava şartları hem de bunu yapabilmek için ayrıca 1 tam gün gerekiyordu. Bu tur rehberler eşliğinde yapılabiliyor, kiliselerin hepsi henüz gezilebilmeye açık değil, açık olanlar da devlet tarafından korumaya alınmış, kilitlenmiş ve sadece bazı rehberlere açıp gezdirme yetkisi verilmiş.
Matera’ da insan kendini film setinde sanıyor. Eski bir şehir olması, yaşam şartları ve verdiği görüntü Kudüs benzerliği yaratması dolayısıyla Hollywood film yapımcılarının dikkatini çekmiş. Böylece Pasolini’ nin “Aziz Matthew’e göre İncil”, Ferrara’nın “Meryem” ve Beresford’un Kral Davud’u, Hardwıcke’nin “Doğuş Hikayesi”, Mel Gibson’nın “İsa’nın çilesi” filmleri bu yüzden hep burada çekilmiş.
1950 li yıllarda sağlıksız yaşam koşulları ve yaşanan sıtma salgını dolayısıyla İtalyan hükümeti bu evlerden taşınılması yönünde halkı mecbur tutmuş ve halkı hükümet desteği ile taşımış, ancak bazı aileler taşınmayıp direnmiş ve burada yaşamaya devam etmişler. 1980 lerin sonuna kadar bu evler yoksul kesimin yaşadığı evler olarak bilinmiş ancak daha sonra turizme açılma çabaları, çekilen Hollywood filmleri şehrin bugünkü hale gelmesini sağlamış.
Hem birçok filmin seti olarak kullanması, hem de Unesco Dünya Mirasları arasına girmesi sayesinde de restore edilmiş, kısacası Hollywood’ un Matera’nın restore edilmesi yönünde payı büyük olmuş.
Netice, İtalya’nın Matera’sı kesinlikle görülmeye değer diyorum.
Kısa notlar;
-Matera Puglia bölgesinin Bari şehrine 65 km uzaklıkta, THY’nin İstanbul’dan direkt Bari uçuşları başladı, Matera’ya Bari’den araba kiralayarak gitmek en doğrusu,
-Matera’ya kadar gitmişken “citta del pane” (ekmeğin şehri) denen Altamura şehrini de gezmenizi öneririm, tarihi bir kent merkezi olan Altamura Bari ve Matera’ya çok yakın, 1400 lü yıllardan beri üretilen çok özel bir ekmekleri var ki müthiş,
-Matera için otel tavsiyesinde bulunmak istemiyorum, çünkü şehrin eski ya da yeni kısmında kalmak tercihe bağlı. Matera eski şehir kısmında açılan butik oteller var, eski mağara evleri otele çevrilmiş, içleri çok güzel tasarlanmış, çok şık döşenmiş olmasına rağmen, tavanları alçak olduğundan rutubetli ve havasız olabiliyor, herkes tercih etmeyebilir, yeni şehir tarafında da güzel oteller var, ama tabii eski şehir bölgesinde kalmak isteyenler için koku ve rutubet konusunda yorumlar önemli olacağından www.booking.com yorumlarına bakıp, okuyarak otel seçmeniz daha sağlıklı olur.
-Matera’ da bir kaç restoran önerebilirim, eski şehir tarafında, vadinin en alt kısmında meydanın ilerisinde Le Botteghe ( yerel halk tavsiyesi, rezervasyonsuz yer bulmak pek mümkün değil ) ve yeni şehir tarafında Ristorante del Mario. Ristorante del Mario sıcak atmosferi, yaşlı İtalyan garsonları, yerel yemekleri ile müthişti, bizim gittiğimiz akşam restoranın masaları tamamen yerli İtalyan halkı ile dolmuştu, doğru yerde olduğumuzu anladık, tüm yediklerimizi de çok beğendik.
Not: Tüm yazı ve fotoğraflar sadece izin alınarak ve kaynak gösterilerek kullanılabilir.
Alican Mahanoğlu Aralık 24, 2016
Şuan Matera şehrine doğru yola çıkmış bulunmaktayım yazınız güzel rehber oldu emeğiniz için teşekkürler 😊
Tony Şubat 24, 2017
Çok güzel bir yere benziyor. Sonraki italya gezimde mutlaka programa almayı düşünüyorum.
ALİ SAATÇİOĞLU Nisan 6, 2017
25 temmuz 2017 puglia bölgesine gidiyorum. 7 gece
ilk 2 gece lecce
son gece bari
4 gecem boş sizin tavsiyelere göre rezervasyon yapacağım.
Kemal Tümerkan Ağustos 31, 2017
Puglia ve Matera gezisini tren ve otobüsle yapmak mümkün mü acaba? Yoksa hiç mi önermiyorsunuz?
Bari’nin kuzeyini (Trani ve yukarıdaki yarımada) zaman nedeniyle mi tercih etmediniz, yoksa güneyi çok daha ilginç bulduğunuz için mi?
Detaylı bilgilere teşekkürler, sevgi ve saygılar
Chorge Kasım 17, 2017
Matera Şehri mükemmel ve görülmeye değer bir şehir, bunla birlikte bir konuda dikkatinizi çekmek isterim. MARDİN – MATERA mimarisi ve dokusu ile birbirine benzeyen 2 şehir. Herşeyi ile aynı olan 2 şehri de gezmenizi tavsiye ederim.